CHP Kayapınar adayı Canan Demir: Kadınlar her yerde ve cesur olmalı
DİYARBAKIR – “Bu topraklarda doğup da siyasete ilgisi olmayan pek kimseyi tanımıyorum açıkçası. Bir şekilde siyasetin parçası olarak büyüyorsunuz. Ben de bu alanda çalışmak istediğimin farkında olmadan büyümüşüm. CHP’den teklif gelince ben de bir anda kendimi siyasetin içinde buldum.”
Bu sözler Canan Demir’e ait. Demir, CHP’den Diyarbakır’ın merkez ilçesi Kayapınar Belediye Başkan adayı. Ziraat teknikeri olan Demir, iş hayatına atılmış olsa da halen Dicle Üniversitesi sosyoloji bölümünde okuyor. Bir dönem televizyon programları yapsa da son yıllarda CHP içinde aktif siyaset yapıyor. Kayapınar Belediyesine başkan adayı olarak gösterildiğinden bu yana ise propaganda çalışmaları yürütüyor.
Gazete Duvar’ın Diyarbakır ofisinde yaptığımız sohbet sırasında Demir’in daha önce Kadın Kolları Başkanlığı, ilçe başkan yardımcılığı yaptığını da öğreniyoruz. Hatırlayanlar olacaktır, CHP Diyarbakır’da sıkıntılı günler geçirmişti birkaç yıl önce ve il başkanlığına kayyım atanmıştı. Canan Demir de bu süreçte aktif rol alanlardan biri.
‘BİZDEN ÖZELEŞTİRİ BEKLEYEN BİR HALK VAR’
Siyaset, elbette bir iddia sahibi olmakla ilgili. İddiayla ortaya çıkabilmek için birikime, deneyime ve özgüvene ihtiyaç var. Demir, CHP Diyarbakır İl Başkanlığı içinde yaptığı çalışmalarla bir siyaset birikimi edindiğine inanıyor. Siyaset için kendisini yetersiz hissettiği günlerin geride kaldığını belirten Demir, “Artık bir şey yapabilirim, bunu hissediyorum. O yüzden Belediye Başkanı adayı oldum” diyor.
CHP, deyim yerindeyse Kürtlerle bir dargın bir barışık. Kimi dönemler ittifaklar yapılsa da genellikle bir gerilim hali mevcut. Bu da belki CHP’nin kendisini sol, demokrat olarak tanıtmasıyla ilgili. Ancak malum, CHP solculuğun evrensel tanımıyla pek de uyuşmayan politikalara sahip bir parti.
Hal böyle olunca CHP, bölgede çokça eleştirilere maruz kalan parti konumunda. CHP’den aday olanlar da partilerinin geçmişten bugüne izlediği politikalara yönelik eleştirilerle karşılaşıyorlar. Sosyalist bir Kürdün kızı olarak büyüyen Canan Demir, sahada karşılaştıklarıyla ilgili şunları söyledi: “Geçmişten bugüne hep karşımıza çıkan, hep bizden bir özeleştiri bekleyen bir halk var, Kürt halkı. Şimdi biz de şunu söylüyoruz, süreç aynı süreç değil, aynı insanlar değil. Siz de biliyorsunuz ki değişmeyen tek şey değişim. Biz de değişimin bir parçasıyız. O zamanki konjoktürün gerektirdiği belki de oydu. O an orada değildim ve o durumun bir parçası değildim. Fakat şu an bir Kürt olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapan bir kadın olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Yani ben de Kürdüm, ben de halkımın refahını isterim, mutluluğunu isterim, huzurunu, ekonomik durumunun çok iyi olmasını, çok iyi hizmet etmeyi isterim. Çünkü bir parçasıyım bölgenin. Ama işte şöyle bir algı var, eğer bunu istiyorsan benim partimden olman gerekiyor. Hayır, her partide olabiliriz. Partinin bazı politikaları bana uygun değil. Ama bu benim solcu olduğum gerçeğini değiştirmiyor. Ben bu düşünceyle Cumhuriyet Halk Partisi’ndeyim. Evet, dediğiniz gibi eleştirilere çok maruz kalıyoruz. Ama bunu değiştirecek gücü kendimizde buluruz.”
‘ÇOK TALİHSİZ, KORKUNÇ BİR AÇIKLAMA’
Ancak bir Kürt CHP içinde nasıl siyaset yapsın? İşte CHP’nin Afyon Belediyesi adayının söyledikleri ortada. Kimi CHP’lilerin benzer söylemleri Demir’i rahatsız etmiyor mu? Propaganda yaparken bu söylemler karşısına şikayet olarak çıkmıyor mu?
Demir, “Saha çalışmalarında bu bize çok yansıdı, halk çok tepkili. ‘DEM Parti belediyeye giremez’ derken kastedilen Kürtler oluyor. Böyle anlaşılıyor. Bunu söylersen hem CHP’yi zan altında bırakırsın hem DEM Parti’yi zan altında bırakırsın hem bütün Kürtleri. Biz öteki miyiz? Hayır, değiliz. Çok talihsiz, korkunç bir açıklama. Kimsenin haddine değil insan ayrımı yapmak. Mücadele ettiğimiz şey tam olarak bu. Ayrım değil, hepimiz aynıyız, eşitiz. Bu açıklamayı çok talihsiz buldum, çok ayıplıyorum ve çok eleştiriyorum. Ve hatta o kadın arkadaşımızın CHP içerisinde yer almamasını istiyorum. O ve onun gibi zihniyetlerin de bu parti içerisinde yer almaması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘KAYYIMLAR SİZİNDİ, NEDEN HİZMET VERMEDİNİZ?’
Canan Demir’in başkan adayı olduğu Kayapınar Belediyesi iki dönemdir kayyımla yönetiliyor. Demir, hem kayyım uygulamaları hem de Kayapınar’ın belediyecilikle ilgili ihtiyaçları hakkında neler düşünüyor?
Demir, şunları söyledi: “Hepimiz için olduğunu gibi Kayapınar’ın da öncelikli sorunlarından biri ekmek. Zamlardan sonra insanlar yoksullaştı ve bundan çok şikayetçiler. Ekonomik gücü düşünce insanlarda bir değişim meydana geliyor. Şiddet eğilimleri oluyor, ne yazık ki hırsızlığa eğilimleri oluyor. Biz bu çalışmaları yürüttüğümüz zaman fark ettik ki belediyecilik hizmetinden halk yararlanmıyor. Belediyecilik adı altında olan bir sürü başlık var. Mesela biliyorsunuz, mahallenin dinamiklerini, sorunlarını ölçen, bu konuda belediyeye en çok yardımcı olacak kişiler sosyologlar. Fakat sosyologlarımız başka alanlarda çalıştırılıyorlarmış. Birim var, sosyolog var ama o alanda hizmet vermiyor. Yani eksiklik o kadar fazla ki. Kayapınar Belediyesi sanırım sadece çalmaya odaklanmış, yolsuzluğa odaklanmış. Sağ olsunlar, kayyımlar sadece kendilerini düşünmüşler, bölge halkını düşünmemişler. Erdoğan diyor ya ‘Bize oy verin, hizmet görebilirsiniz.’ Buradaki kayyım da sizin, neden hizmet göremedik biz? Neden varlığını hissetmedik Kayapınar Belediyesi’nin? İnsanlar benden seçim çalışması yaparken yardım istiyor, para istiyor, yardım kolisi istiyor. İnsanlarımızı bu duruma düşürmek ne kadar ayıp. Kayapınar gibi bir yerden bahsediyoruz. Diyarbakır’ın gözbebeği, en gelişmiş ilçesi diyoruz. Eğitim durumu, ekonomik durumu en iyi ilçe diyoruz. Ama sadece belirli bir kesimin öyle. Diğer mahalleler öyle değil. Herhalde Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden bir tanesidir Kayapınar. Artık o kadar ahlaksız bir boyuta getirdiler ki rüşvet, yolsuzluk normalleşti. Yani bunu bu topluma empoze ettiler. Ne kadar korkunç bir olay. Bizim bu algıyı yıkmamız çok zaman alacak. AK Parti’yi, dindar bir parti olarak biliyoruz. Ama gerçekten İslamiyet’le uzaktan yakından alakası olmayan bir yöntem benimsemişler ve insanları dinden uzaklaştırıyorlar. Yani hırsızlık ne zamandan beri bu kadar mübahlaştı?”
‘ÖNCE KADINLAR VE GENÇLER’
Belediye başkan adaylarının projeleri de olmalı. Peki, Canan Demir Kayapınar’da neler yapmak ister?
Demir, “Kayapınar’da belirlediğimiz birçok eksiklik var. İki önemli başlık kadınlar ve gençler” diyor.
İktidarın politikalarından dolayı yozlaşan bir gençliğin yetiştiğini belirten Demir, “Kendine alan bulamayan, eğitim olarak kendini geliştiremeyen, farklı noktalara kayan bir gençlik yapılanması var ne yazık ki. Biz bunu düzeltmek istiyoruz. Bunun için eğitim programları düzenliyoruz. Parasız eğitimi artırmak istiyoruz. Bu alanda elimizden ne gelirse yapmanız lazım” ifadelerini kullanıyor.
Demir, gençlere iş alanı açmak, okuldan artakalan zamanlarını değerlendirebilecekleri alanlar açmak için proje hazırladıklarını söylüyor: “Eğitme destek evlerini çoğaltacağız ve insanları haberdar edeceğiz. Gençler haklarını bilsin ve ona göre bize gelsin. Yani biz kabuğumuza çekilip telefonlara cevap vermemezlik yapmayacağız. Belirli birimler oluşturacağız ve vatandaşı yanımıza çekeceğiz.”
Demir, kadınlarla ilgili projelerini ise şöyle anlatıyor: “Kadın kooperatifleri oluşturacağız. Ne kadar talep olursa o kadar çok arttıracağız bunu. Güneşi tam açıyla alan ve sebze meyve kurutmaya çok uygun bir alandayız. Biz bunları neden yapıp diğer şehirlere satamıyoruz ki? Kurslara giden kadınlar sonra evinde oturuyor. Neden daha verimli çalışamasınlar? Bizim onlara alan açmamız lazım. Bizim kadınları cesaretlendirmemiz lazım. Varlığımızı, desteğimizi onlara hissettirmemiz lazım. ‘Siz çalışın, biz sizin destekçiniziz. Kimseden para dilenmeyin. Kimseden yardım istemeyin.’ Öte yandan çalışan kadınlarımız çok fazla. Bunları rahatlatacak kreşler kuracağız. Gönül rahatlığı ile getirip çocuklarını bırakabilecekler. Yaşlılarımız için de hobi alanları oluşturacağız. Onlara da elimizden ne geliyorsa hizmet vermeye çalışacağız.”
‘ANADİLİNDE EĞİTİM HAKTIR’
Demir’in Kürtçe eğitim ile ilgili söyledikleri de oldu:
“Anadilinde eğitim sadece belediye hizmetleriyle karşılanabilecek bir talep değil. Fakat halkın en doğal talebidir anadilinde eğitim. Kürtçe düşünüp Türkçe çalışılmaz ki. Ya da bir kadının, bir annemizin havaalanından çıkmak için 2,5 saatini geçirmesi ne kadar korkunç bir olay. Anadilinde eğitimin olması gerektiğini düşünüyorum. Umarım Türkiye’de süreç ona evrilir, olgunlaşır da insanlar yararlanır. Çünkü bu verilmesi gereken değil, hak olan bir şeydir. Sen vermeyeceksin, bunu oluşturacaksın. 33 medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgeden bahsediyoruz. Anadilinde eğitim hakkının konuşulmasını ayıp olarak görüyorum ben açıkçası.”
Canan Demir, “Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?” sorusuna ise şu cevabı veriyor: “Kadınların her yerde olması gerekiyor ve daha cesur adımlar atması gerekiyor.”